1970 yılında Adana ilinde doğdu. İlk ve orta okulu Adana ilinde liseyi Antalya’da okudu. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokuluna başladı. İkinci sınıfta iken Milliyet, Cumhuriyet, Evrensel, Yeni Yüzyıl ve Radikal gazeteleri ile kapatılan Nokta dergisinde muhabir ve foto muhabiri olarak çalışmaya başladı. Reuters’te foto muhabir olarak çalıştı.
Ahmet Şık’ın profesyonel gazetecilikten ayrılma sebebi, Radikal Gazetesinde sendikal faaliyet yürütmesi oldu. Bu çalışmalar sebebiyle Ahmet Şık’ı işten çıkaran patronları, işten çıkarılma gerekçesi olarak, Ahmet Şık’ın yeterince çalışmamasını gösterdiler. Bu gerekçeye cevabı Ahmet, kısa süre sonra yazdığı Medya Andıcı yazısıyla verdi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) üyesi olan Şık, çok sayıda haftalık ve aylık dergi ve günlük gazete ile bazı sivil toplum örgütlerinin yayınlarında insan hakları, gazetecilik ve meslek etiği konularında yazılar kaleme aldı.
Ahmet Şık, Nisan 2010’da Radikal gazetesi muhabiri tecrübeli gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’yla birlikte Ergenekon operasyonları üzerine “Kırk Katır Kırk Satır” başlıklı iki ciltlik bir çalışma yayınlamıştı. Türkiye’deki kontrgerilla faaliyetlerinin geçmişini de bugünden bakarak ele alan kitap, operasyonun başlangıcında operasyona destek veren gazetecilerin, giderek süreçte kuşku duymaya ve bunun belli bir kesimi tasfiye amacıyla da kullanıldığını düşünmeye başladıklarını ortaya koyuyordu.
Ahmet Şık son olarak Emniyet’teki cemaat örgütlenmesi üzerine bir kitap yazmıştı. Söz konusu kitap yayınlanmak üzereydi.
Hak haberciliği yapan Ahmet Şık, bugüne kadar gözaltındaki kayıplar, yargısız infazlar, işkenceler, dışkı yedirilen kürtler yani derin devletin saldırısına maruz kalan, ezilen herkesin sesi oldu.
Şık’ın kazandığı ödüllerden başlıcaları:
Bülent Dikmener Haber Ödülü (1994)
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Fotoğraf Ödülü (1995)
Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü (2001-2002-2007)
Çağdaş Gazeteciler Derneği Haber Ödülü (2002-2003-2005)
ahmetbiziz.wordpress.com 
09 Mar 2011 at 20:58
ahmet şıkın ailesi olarak sizlere çok teşekkür ederiz.
onu çok seviyoruz dünyanın en mükemmel adamısın sen ahmet
12 Mar 2011 at 10:56
Kardeşim Ahmet,
Hatırlar mısın bilmem. Senden bir kaç yaş küçük bir gazeteci olarak toplumsal olaylarda defalarca beni polislerin elinden kurtarmıştın.
Keşke benim elimde bir güç olsa da seni bu pis oyuna dahil etmek isteyenlere hak ettikleri karşılığı versem.. Ama merak etme, direniyoruz! Seni “ergenekon torbasına” atarak, yazmış olduğun kitabı etkisiz hale getirmeye çalanlara “Ahmet onurumuzdur” diyoruz.
Hiç bir zaman “iyi çocuk” olmadın.. Sen hep “Kral çıplak” diyen bir çocuk oldun.
Seni savunmak aslında gerçeği savunmak.
Seni savunmak aslında eşitliği, kardeşliği ve özgürlüğü savunmak.
Seni savunmak aslında, ezilenleri, hor görülenleri, gözaltında kaybedilenlerin hakkını, cumartesi analarının gözyaşını, köyleri yakılan Kürtleri, kalleşçe öldürülen Hrant’ı savunmak.
Seni savunmak aslında kendi onurumuzu ve insanlığı savunmak.
Sımsıcak duygularla selamlıyorum seni güzel arkadaşım.
DURSUN EGE GÖÇMEN
26 Mar 2011 at 19:37
bu faşizan tutumu sonuna kadar kınıyorummahmat sık a sabır ve selamet diliyorum…bunlar geçecek..
01 Nis 2011 at 08:39
pek çoğunun şimdilerde tanıdığı, bu ülkenin en cesur gazetecilerinden biridir. bizim bellek odalarımızda ahmet şık dendiğinde kamuoyunda manisa davası olarak bilinen davanın aydın adliyesindeki duruşmasında, işkenceci tem polislerinin tutuklu yakınlarına saldırıya geçtiği anda, yaşlı anaları koruyan, bu uğurda epey polisle tekme tokat birbirine giren vicdan sahibi bir muhabirin haykırışları yankılanıyor “vurmayın,vurmayın ulan analara…” ergenekon’cuymuş meğer. gülüyorum ama ağzımla değil